30 Ocak 2013 Çarşamba

Sürprizli Kumaş Boyama Panço

   Merhaba neye niyet neye kısmet demişler ya büyükler aynı öyle oldu bu çalışmam. Tamam boyama çalışmalarının sürprizli sonuçlar doğurduğunu biliyorum, 20 li yaşlarımdan beri çok boya yaptım annemin sürekli itirirazlarına rağmen. Ama genelde klasik tarzda; büyük kaplarda. Arada Makinede.. Tutmazsa diye çekindim hep, ama tuttular genelde beklediğim sonucu da aldım, ancak bu sonuç gerçekten beni şaşırttanlardan oldu:)) Hayır bir de hafta başından beri sürekli beni güldüren şeyler yaşadım. Gerildiğim de oldu ancak genelde gülümsedim, bunu da öyle karşılıyorum;)) Dostlar eksik olmasın, çok güldürüp rahatlattılar.
 
 
 
 
   Öncelikle düşlediğim çalışmadan bahsedeyim, Kırmızı ve Vişne rengi karışık olacaktı,  öncelikle açık renkten başlamak gerekliydi. Pançomun önündeki düğmeleri de sökerek çalışmaya başladım. 1 litrelik bir cezvede 1 litre suyu kaynamaya yakın indirdim. Boya yaptığım çok büyük ve eski tencereyi bulamayınca; 2250 gram olan yoğurt kaplarını kullandım. Miktarını belirtiyorum ki; bir kaba neler sığdığı anlaşılsın. Önce Victoria 8 Numara kırmızı toz boyayı yoğurt kabına boşalttım ve üzerine sıcağa yakın olan 1 litrelik suyu döktüm. Ardından önceden ıslatılmış ve fazla sularını sıktığım pançonun yalnızca yarısını bu kabın içine daldırdım. Renk öncelikle istedğim kirmzı gibi durdu çok sevindim. İki saate yakın bu kapta beklettikten sonra kenarından biraz sıktırarak, diğer renge geçmek istedim ki; rengin tam olarak beklentime yanıt vermediğini anladım çünkü pançonun dokusu, sentetikli ve bir tuhaftı.. Neyse tam olarak beklediğim gibi olmayacağını anlayınca  yaklaşık  son 1 dakikada da geri kalan kısmını kaba batırmaya karar verdim...  Umduğum değil , bulduğum "Degrade" ye razı geldim ve yine gülümsedim...

 
İşte bulduğum "Degrade" yani renk geçişli Pançom..
 

 
 
Dip not: Sizler bulduğunuzu değil, umduğunuzu elde etmek isterseniz daha pamuklu olduğundan emin olduğunuz giysileri deneyebilirsiniz değerli arkadaşlar. Bu pançonun içinde yün ve sentetik oranını gösteren bir ibare yoktu, ben de çok yumuşak olduğundan pamuklu yanılgısına düştüm.. yine de fena değil sanki... oldukça açık renk bir jean ile fena olmayabilir;) Sevgiler...
 
 

28 Ocak 2013 Pazartesi

Bordo, Pencereli Tunik




   Merhaba, bu tünik kıramadığım bir arkadaşım için yapıldı, mankenliği de bana düştü.. Ölçülerimiz farklı olduğu için kollardaki bolluklar ve tam oturmama durumu var, esasen arkadaşım da bu yönde; vücudu fazla sarmayan birşeyler istedi.  Tünik ama mini elbise gibi de bir havası oldu, onun istediği gibi.. Resimleri sırf çekebilmek için öğlen arasında işimden eve gitmiş olsam da, bir türlü istediğim ışığı alamama sorunu ile karşı karışyaydım, o nedenle kötü görüntüden ötürü lütfen kusuruma bakmayınız.  Bordo aşkı burada bitmeyebilir, birkaç birşey daha yapacak gibi görünüyorum, bakalım... sevgiler.

25 Ocak 2013 Cuma

Kumaş Boyama; Kışlık Giysiler.

  Merhaba, boyanmış yazlık şortlar görmeye geçen yaz hayli alışkındık, esasen 20 li yaşlarımın başında kendi kendime boyama işleri yaptım çalışmalar halen durmasa da fotoğraflarda denk gelirsem paylaşırım. Bu tarz işleri öyle çok seviyorum ki, kışlık birşeyler boyamayı ise uzun süreden beridir düşünüyordum. Öncelikle el atmak istediğim bir Pançom var boyanmayı bekliyor. Kışlık daha başka şeyler de var. Ben esinlenilecek başka örnekleri de paylaşmak istedim.  Verilen örneklerde görüldüğü gibi genelde açık renk kumaşlar seçilmiş ki uygulama kendisini göstersin, ayrıca pamuklu ağırlıklı olması istenilen renk neticesine  en yakın sonucu verecektir.  Renk uygulamaları benim içimi açıyor çoğu zaman yaz kış farketmez. Hatta kışın uygulamakla biraz daha renklendirebiliriz tatsız geçen kapalı günlerimizi..  Herkese iyi hafta sonları diliyorum:).



 


Görsel Kaynaklar:



(Martin GordonDip-Dyed Check Sport Shirt - Long Sleeve (For Men)


(Elizabeth and James Dip Dye Cohen Shirt)




(allabouteve-phenonemon-dip-dye)


 

24 Ocak 2013 Perşembe

Yeni Üstbilgi Görseli...

   Sevgili arkadaşlar, bu yeni  ve  kış temasına rağmen iç ısıtan sevimli  üstbilgi görselini değerli blogger arkadaşım, Dilek Afiyon Avcı (Demlenmiş Yaşam Öyküleri) tasarlamış bana hediye etti, çok teşekkür ediyorum kendisine,  gülümseten sürprizi için:).. Esasen uzun süreden beridir bazı düzenlemeler de yapmak niyetindeyim, Dilek Hanım, bunu uzaklardan hissetmiş görünüyor;)), şimdiki iş yoğunluğumdan ve minik rahatsızlığımdan kurtulduğumda bazı düzenlemeler yapmayı ben de istiyorum.  Bakalım önümüzdeki günlerde olabilir.. Yeniden hem teşekkürlerimi sunuyor, hem de sevgilerimi gönderiyorum kendisine:)..

23 Ocak 2013 Çarşamba

Kırmızı Kazaktan Hırkaya Dönüşüm

   Bu kazağım zaten pek fazla giydiğim birşey değildi, dönüştürmek istedim, sıkıcı günlerde ağır dikişler beni açmıyor gerçekten bir de ufaktan boğazlarımdan rahatsız olunca gerçekten tadım yok....  Kazak hafif kırçıllı bir trikoydu. Yarım balıkçı olan kazağımı ortadan kestim, yakasını yuvarlak yaka yaptım, biye ile çevresini geçtim.. Belki bir sürede böyle giyerim...


 
    İçime giydiğim  Dorothy Perkins tişörtü buradan anımsayabilirsiniz. Boynumu süsleyen bandana çocukluğumdan, yurtdışından teyzemin hediyesiydi, çok severdim, halen de severim gerçi çekimlerde pek rahat durmamış,  organze bir kumaştan yapılmış, üzerinde rakun ile kedi arası bir hayvan figürü var, zira kuyruğu çizgili olmasa da gözleri maskeli, şimdilerde rakunlar ve  pekçok hayvan figürleri yine gündemde malum.  Rengi ve yapısıyla halen seviyorum kullanmayı, biraz renkli olmak istedim... Sabah çekimleri kışın ancak bu kadar oluyor gerçekten, dilerim kusuruma bakmazsınız. Işığın sarısı gerçekten tuhaf olabiliyor, fazla oynayınca fotoğraf iyice bozuluyor o nedenle en fazla bu kadarlık bir görüntü elde edebildim.
 

21 Ocak 2013 Pazartesi

Uzaktan Eğitim Moda Tasarım Kursu

   Sevgili Arkadaşlar,
  
    Bu başlık bana ait değil, morasaleti blogu sahibi (dikiş ve tasarım aşkı); Ceyda'nın  blogunda detaylarını bulabileceğiniz bir uzaktan eğitim moda tasarım kursundan bahsediliyor.  Sevgili Ceyda kurs yetkilisiyle detayları görüşmüş; bildiklerini, duyduklarını ve gördüklerini paylaşmış, sizin de bu konulara merakınız varsa, Ceyda'nın bloğunda bahsettiği bu konuya  bir göz atın istersiniz, Ceyda konuyla ilgili hayli bilgi sahibi olmuş esasen, siz de merakınız varsa tüm detayları kendisinden öğrenebilirsiniz.
 
  Yeni bir hafta başından herkese sevgiler..
 
 

18 Ocak 2013 Cuma

Ali Mağazaları ve Gratis İndirimi

   Merhaba,
   Dün önce PINKY FASHION 'ın blogunda %40 Gratis indirimini okudum, öğlen acaba gidebilir miyim diye düşünürken,  bizim kızlardan ikisi öğlen yürüyüşü yapmak için yemek arasında çarşıya yürüyeceklerini söylediler. Onlar formda kalmak pahasına yürümeyi tercih ederlerken, ben onların kanına girip hadi "Çibörek" yiyelim öğlen arasında dedim. Vallaha dost muyum düşman mı belli değil:))) Ama o kadar uzun süredir yemiyorduk ki. Malum, tam da Çibörek şehrinde yaşayınca insanın canı daha çok isteyebiliyor. Bizim kızlar da  benim keyiflendirici ve özendirici anlatımıma dayanamarak sanırım:) tamam, dediler. Ben yine yürümemekte ısrarlıyım. Onlara "siz yürüyerek gidin isterseniz ben Servisle gider; hem de sizden önce siparişleri veririm" dedim. Neyse öyle de oldu:))..  Çibörekler yendi ve  hatta bizim biraz daha  zamanımız vardı. Kızlardan biri evlilik hazırlıklarında ve nitekim gelinliğini görmek istedik. Hülyaca Gelinlik'e girip harkulade gelinliği gördük. Fotoğraf çekimine izin yok ne yazık ki.. Derken model karşısında mest olup aşağı indik, hemen sağ aşağıda Ali Mağzalarında %50 yazısını dev gibi görmemizle kendimizi içeride bulmamız bir oldu.  Tam da dün  o saatlerde Melislicious; meğer Ali Mağazalarındaki indirim yayınını hazırlamış. Çook fazla model, marka, bir aradaydı, neyere bakacağımı şaşırdım. Aşağıda gördüğünüz toprak rengi trençkotu aldım. Ayrıntıları esasen Melislicious'un blogundan inceleyebilirsiniz. Kesinlikle kaçmayacak bir indirim.  bilmenizde fayda var. Melis, şubelerini de yazmıştı onları oradan okuyabilirsiniz.
 
işte almış olduğum trençkot...

  
 Derken hızımızı alamayıp akşam yine Ali Mağazalarına gitmeye kalktık. Kısıtlı öğlen arasında pek birşey bakamamıştık zira... Ama önce evlenecek olan arkadaşımın almak istediği English Home' dan minik bir mutfak halısına bakalım dedik. Soluğu Espark'ta aldık. Minik halı  ne yazık ki kalmamış.. Orada da indirim olduğu için, hemen alınmış. Oradan çıkıp Gratis'e girdik bir hayli şeyler aldık ancak, raflar zaten  neredeyse boşaltılmıştı.. Ben esasen ne kadar ne aldığımdan bahsetmeyeceğim, zira hediye olarak da çok beğendiğim güzel şeyler aldım, burada minik bir bölümünü gösterebilirim, sürprizini kaçırmak istemem. İndirim dışında da aldıklarım oldu biten ürünlerden Maybelline'den rimel, jel rujlar vs.. Saç ürünlerinden almadım, zira saçlarım şu sıralar kışın getirdiği etkiyle sanırım yeterince tuhaflar saçlarımı riske atmak istemedim.
  
 Bir indirim zamanını daha kazasız belasız atlattım ki, bu arada Ali mağzalarına akşam hani yeniden gidiyordunuz ne oldu derseniz, gittik gittik ancak ciddi bir kuyruk vardı, bildiğiniz kuyruk yani... içeri girdik ama iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalıktı... ardından öğlen arasında beğendiğim ürünler akşama kalmamıştı bile.. Bunun dışında beğendiğim bir iki şey olmasına rağmen, kasa kuyruğu beni canımdan bezdirince resmen vazgeçtim.. Halen güzel birşeyler kalma ihtimali var arkadaşlar, depodan sözedildiğini duydum zira...
 
Gratis indirimi ile ilgili minik not: ben gittiğimde zaten raflar hayli boşaltılmıştı (ki indirimin ilk başladığı günün akşamı olmasına rağmen). Ancak erkekler için sunulan ürünler halen indirimde var aklınızda olsun.  Erkek Duş jellerinin kokusu beni fazla cezbetmedi, fazla odunsu gibi geldi ancak tercihi  bu yönde olanlar mutlaka bir baksınlar..

Herkese iyi hafta sonları...

16 Ocak 2013 Çarşamba

Mor Çakraya, Mor Şemsiye...

 
   Merhaba, son uğraşlarda ilk karesinden bir alıntı yaptığım şemsiye süsleme; benim bir parça eğlenceye ihtiyacımı anlatıyordu sanki.  Havalar böyle kapanınca kendime uğraş arıyorum ama farklı farklı olsun istiyorum. Neyse bu şemsiyenin esinlenmesi T- box'tan..  Dantel detaylar verilmiş şeffaf şemsiyelerine mutlaka denk gelmişsinizdir. Ben de kendim biraz da eğlence amaçlı şemsiyemi süslemek istedim.  Öte yandan enerjiler ve çakralar bu kadar öne çıkmışken, Mor çakramı da biraz çalıştırmalı;) diye düşündüm. Süslemeyi nasıl yapacağıma esasen karar verememiştim. Pasta altlıkları, fincan altlıkları da vardı evde, aşağıdaki fotoğraftada görüldüğü gibi ama ben A4 kağıdına kendim birşeyler yapmak istedim. Kağıdı kare olacak şekilde kestikten sonra aşağıda görebileceğiniz gibi 3'e katladım, ardından gelişi güzel işaretler vererek, o noktalardan kestim. İlk yaptığım pek içime sinmedi bir tane daha yaptım.
 
 
 


   Aşağıdaki şekilde de görebileceğiniz gibi şekilli makaslarla da hoşuma giden iki deseni seçtim ama bir tanesini kullandım. Boya olarak Sprey boyayı tercih edebilirdim ancak bunun üzerinde çok çabuk pul pul olup dökülme ihtimali vardı. Daha önce başka bir deneme yapmıştım çünkü oradan biliyorum. Öte yandan Oje kullanma fikrine sıcak  baktım. Özellikle de Sedefli Mor bir renk seçtim. Malum sedefli olan ojeler tırnaklarda bile zor çıkıyor bunun sedefleri ne yazık ki çok yoğun değil. Oje ile tüm 8 parçayı boyadıktan sonra etraflarını Mor renk Asetat kalemi ile geçtim. Tamamen Mor renk asetat kalemi ile de yapabilirsiniz. Ancak ben benim elimdeki asetat kaleminin mor  rengini çok beğenmedim, o nedenle yalnız kontür olarak kullandım. Mor olarak daha yoğun birşeyler olsun isteyince böyle birşey ortaya çıktı.  Yine de çıkmayan birşeyler istiyorsanız iyi sonucu tamamiyle ASETAT KALEMİYLE boyayarak alabilirsiniz!



 
 
   Hazır baskı desenli şemsiyelere pek benzemese de kendi istediğim renk ve desen olması açısından beni eğlendirdi açıkçası. Şemsiyenin büyüklüğü ve zaten karanlık olan hava şartları nedeniyle fotoğrafları nasıl çekeceğimi bilemedim. Sağa yamuldum, sola yamuldum. Hatta yerlere yattım resmen. Eskiden yılbaşı gecesi dansözleri çekebilmek için yerlere yatan TRT kameramanlarına döndüm. Sen misin adamcağızların günahlarını alan... Meğer insanlar TEKNİK İMKANSIZLIKLAR nedeniyle; yerlere yatarlarmış.. Yaaa kim derdi ki 80 li yıllardaki  TRT kameramanlarını 30 yıl sonra böyle bir olayla anlayacaksın. Allah çok büyük işte adama böyle 30 yıl sonra empati kurdurur. Büyüksün Allahım tövbe, bilmeden günaha girmişiz...
 
   Neyse sizler daha değişik desenler uygulayabilirsiniz arkadaşlar. Hatta eğlenceli! birşeyler bilmem anlatabildim mi?
 

 
 
Ayy yağmur başladı ben kaçıyorum;)

11 Ocak 2013 Cuma

Eski Tişörtten Pembe Boyun Aksesuarı

   Evet bu uzun süredir giymediğim ama renklerinden dolayı oldukça severek aldığım (Pembe- Koyu Gri) birşeydi. Ama bir yıkamada hemen çekti, esasen çekeceğini de biliyordum zaten, kendisini belli ediyordu. Tek vurulduğum nokta renkleri ve çizgili oluşuydu. Yeni dönüşümüne benzer çalışmaları bloglarda görmüş olabilirsiniz, bu da benimkisi oldu..
 
Tişörtten önce kolları ayırdım, bel kısmında genişleyen fazlalıkları da aldım, bu iş için rulet kesici çok daha çabuk iş yapmanıza yarıyor, öte yandan ben kesme matı yerine bu tarz işlemlerde ahşabı kullanıyorum, sert olduğu için çok daha rahat çalışıyorum, bu benim hep hobi işlemlerimde kullandığım çok geniş bir ahşap. Daha önceki çalışmalarımda da hep bunun üzerinde çalışmıştım belki hatırlarsınız.
 
 

Kesilen uzun şeritleri dikmek yerine; paça yapışkanıyla ekleyerek ütüledim. Birleşen uzun penyeleri olabildiğince çektirmeniz gerekiyor. Penyem esneyen penye değil arkadaşlar. Esneyen (Likralı) penyelerde bu tarz işlemler BAŞARISIZ oluyor. Normal bir penye bu;LİKRALI DEĞİL!  Bununla birlikte ne kadar çekseniz de yuvarlanmakta sıkıntı yaşandığnı görebilirsiniz ben bu nedenle çok sık düğümler atarak kıvrıkları bir nevi sabitledim.  Son şekli aşadığıki gibi oldu..
 
 
 
 
 
 Bugün işe gelirken de kullandım. Sıcağı sıcağına servis oldu bu yayın... 

   Sevgiler.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Blogger Resim Ekleme, Kota Sorunu..

Merhaba Arkadaşlar,



Ne zaman bu problem benim de kapımı çalacak derken, geldi çattı, evet, resim yükleme kotam dolmuş. Ben de sevgili Melis'in yardımıyla bu problemimi şimdilik hallettim görünüyor, ondan aldığım bilgiyi görsellerle sizlere de anlatmak istedim zira dün birden çok blogda aynı cümleler dolaşıyordu.. Aşağıda sunduğum görseller takip edilirse bu problemi yaşayan yeni blogger arkadaşlar da neler yapmaları gerektiği konusunda fikir sahibi olurlar. Herkesin getirdiği öneri birbirinden farklı olsa da eninde sonunda belli bir kota satın almak en iyi çözüm hiç şüphesiz.
Ben ilkin Picasa Web albümlerine fazladan yüklenen resimlerimi silmek gerektiğini düşünsem de, esasen Picasada ayrılan kotamızın hiç de az olmadığını gördüm.. Öte yandan Picasayı açtığınızda gerekli-gereksiz yüklemiş bulunduğunuz resim dosyalarının; diyelim yanlışlıkla yüklediğimiz ancak yayında görünmeyen resimler/ fotoğrafların bile bu albümde yer işgal ettiğini, yani bir ya da birkaç fotoğraf yüklediniz ancak onları sonradan vazgeçip kaldırdınız, işte onlar esasen Picasa Web albümlerinde varlıklarını korumaya devam ettiklerini göreceksiniz. Onları da Picasa Web albümlerinden (picasaweb.google.com) silmek isterseniz silebilirsiniz.. Bu arada Picasa Web albümlerindeki fazla fotoğrafları silseniz bile bunların tam olarak yansıması, yani işlemin tamamlanması, 24 saati bulabilir diye belirtiliyor, kısacası fazlalıklardan kurtulsanız bile bu boş alanı kullanmanız zamanınızı alacak görünüyor. Ben şahsen fazlalıkları silmekle vakit kaybetmedim, onu başka bir zaman yapmayı planlıyorum.

 
İkinci olarak geçtiğimiz günlerde Yasemin Uzunoğlu'nun önerdiği Facebookta kendimizin hazırlayacağı bir gizli albüme fotoğrafları yükleyip, sonra url'sini kopyalarak bu şekilde kullanmak oldukça iyi fikir görünüyor;) onu da bir okumanızı tavsiye ediyorum.


Ben sizlere şimdilik kendi kullandığım yöntemi görsellerle anlatmaya çalışacağım, oldukça basit bir şekilde anlatmaya çalıştım ki anlaşılmayan birşey kalmasın..

İlkin blogger hesabınız açıkken, picasaweb.google.com'a gitmelisiniz. Sistem otomatik olarak sizin dosyalarınızı açacak ve ortaya aşağıdaki gibi bir görüntü çıkacaktır.

 
Evet sizin anasayfa görüntünüz yukarıdaki gibi bir görüntüde açılacaktır.


   Yükle kısmını tıkladığınızda ise karşınıza o günkü tarih itibariyle bir klasörü otomatik olarak kendisi açacak ve hemen altta gördüğünüz fotoğraf seçin kısmından bilgisayarınızdan fotoğrafı yüklemenizi isteyecektir. İsterseniz bu tarih itibariyle yazılı olan klasöre fotoğraflarınızı yükleyebilirsiniz.  İsterseniz bu alana kayıt yapabileceğiniz gibi;"Albüm adı", yazılı kısımdaki oka tıklayarak başka dosyaların açılmasınıı sağlayabilir, dolayısıyla oralara da kayıt yapabilirsiniz, aşağıdaki görselle bunu anlatmaya çalıştım. Bu arada Sağ tarafta "Çevrimiçi depo" kısmında ne kadar boş alanınızın kaldığını görüyor musunuz? Esasen oldukça yükseltimiş bir depo alanı sizi bekliyor...





Dosyalarınızı kaydettiğinizi varsayarsak, görünürlüklerini tıpkı aşağıda göstermeye çalıştığım gibi "Sınırlı, bağlantıya sahip olan herkes" seçili olmalı, yani; görünürlük kısmında;  yalnızca siz yazmamalı! bunu okla işaretlediğm yerlerden kendiniz de ayarlayabiliyorsunuz.  Öte yandan aşağıda yok ben bunlarla uğraşamam diyorsanız, depolama alanını yükseltebileceğiniz bir seçenek bulunuyor.
 Depolama alanını yükseltmeyi seçerseniz de aşağıdaki gibi bir ekran sizi karşılıyor olacak, artık seçenek size ait....




Oldukça düşük ödemeler yaparak; alanınızı yükselterek, rahat rahat  kullanabiliyorsunuz.

   Benim uyguladığım yöntem ödemeli sistem değil. Esasen ödeme yapılan sistem hiç de pahalı bir sistem değil onu da belirtmeliyim. Eninde sonunda ödemeli bir uygulamaya geçmek en güzeli görünüyor. Benim uyguladığım  yöntemin ise  tek sıkıntısı Picasa Web albümlerinden yüklemeyi seçtiğinizde her seferinde fotoğraflarınızı önce yukarıda da göstermeye çalıştığım gibi belli bir albüme sonra da yayını hazırladığınız sırada tekrar Picasa Web albümünden yükle kısmıyla yayınınıza dahil etmeniz gerekiyor. Umarım açıklayıcı olmuştur. Herkese kolaylıklar dilerim.



8 Ocak 2013 Salı

Bugüne Dair... Önemli Duyuru..!

   Merhaba arkadaşlar, günüm çok güzel geçiyordu bugün nedenini bilemiyorum, hatta o kadar güzel geçiyordu ki dinlediğim müzikler hiç olmadığım kadar mutlu etmişti beni sabah sabah, derken ilerleyen dakikalarda blog arkadaşlarımın bloglarını ziyaret etmeye başladım, pekçok paylaşım vardı malum ancak bunlardan biri çok dikkatimi çekti sizinle de paylaşmak istedim. 

 
  Motto blogunda bahsi geçen Sağlık bakanlığının geçen Ağustos ayından beri sürdürdüğü bir uygulama ve bu uygulamaya dahil edilmeye çalışılan Muayenehaneler ile ilgili... Konu benim kanaatime göre  önemli arkadaşlar,   okumanızı öneriyorum, kararı kendiniz verirsiniz. Sevgiler.
 

 

7 Ocak 2013 Pazartesi

İki Kolye...



 Merhaba arkadaşlar, bu iki kolyeyi çok çok önceden yapmıştım, bordolar tavan yapınca aklıma geldi, paylaşmadığımı farkettim. Her ikisi de çok tatlı birine gitmişti, esasen sevgili arkadaşım bahsettiği için ben de sözetmekte bir sakınca görmedim, aksi halde bahse değmeyecek ufak bir hediye. Bununla birlikte modeli yararlanmak isteyen arkadaşlara örnek teşkiletmesi açısından paylaşmak istedim. Sol baştaki model, modifiye bir çalışmam bol minik eklemeler yaparak zenginleştirdim, kristal taşlar, nikel tüyler, ve taşlı bir çanta eklemiştim. Oldukça uzun zinciri olan bir kolyeydi,  sağ tarafta bordo renkli olanını ise sevgili arkadaşım Suzy, geometrik desenli pantalonuyla, kombinlenip burada paylaşılmıştı belki hatırlarsınız.  Her tür boncuğu çok seviyorum, böyle irili olsun, ufaklı olsun farketmiyor, çok severek yapmıştım. Bordo renk öyle bir çıkış yaptı ki bunu paylaşmasam olmayacaktı.
 
  Hımm bu aralar kota sorunuyla uğraşmaktayım, dilerim bu yayın doğru düzgün bir şekilde görünüyordur, fotoğrafı  düzgün yüklediğimi tahmin ediyorum ancak; fotoğrafları bu ve bundan sonraki yayınlarda  göremezseniz bana bunu lütfen bildiriniz olur mu:)? Sevgiler.

4 Ocak 2013 Cuma

Eski Kazaktan Kolluk Yapımı


   Evlerimizde giymediğimiz kazaklar mutlaka vardır, bu da benim giymediklerimden biriydi, kolluk olarak değerlendirmek istedim.
 

Önce kolluk olarak düşündüğüm boyu kestim, triko olduğu için kenarlarından atma yapmaması için sürfile olarak geçtim.
 
 Parmak aralarını el şeklime uygun olarak diktim (dikkat ederseniz hiç kesmedim). Arkası yapışkanlı hazır süslerden kullansam da kenarlarından elde diktim, ayrıca parlak taşlardan da ekledim.
sonuç...
 

 Kollarını kısa tutup parmaksiz eldiven olarak kullanabilirsiniz. İleride bunu o şekilde de kullanabilirim.

 
 

Hafta sonu geldi bile, yeni bir yılın ilk hafta sonu, mutlu geçsin;).
 

2 Ocak 2013 Çarşamba

Lacivert Triko Tunik

Merhaba,
Proje defteri 2 ' den 3 nolu lacivert triko kumaştan tasarladığım projem bitti. Işığın  az olduğu şu  günlerde çekimlerde  gerçekten çok karanlık gerçekleşiyor. O nedenle, zaten harika olmayan bir fotoğraf makinesi üzerine bu kapalı havada çekim yapmak hakikatten zor oldu,  bu açıdan fotoğrafların göz yormaması dileğimle çalışmamı paylaşmak istiyorum Bu çalışmaların taytla giyilmesinin planlandığından bahsetmiştim, o nedenle şu kot; jean,  baskılı taytlardan giydim.  Türkçe kelimeler konusunda çok hassas blog arkadaşlarım var, haklılar bazen bunları aradan ayıklamak zor olabiliyor, dilimize çok fazla girdiklerinden, bazen farkına varamıyoruz bile.. Gelelim hem kot baskılı tayta, çalışmanın detay  ve sonuç görüntülerine. Dilerim yansıtmak istediğim gibi olmuştur. Bu arada deri olarak daha açık renk birşeyler istesem de şimdilik bulamadım. Neyse benim işim bittikten sonra piyasaya sürülürler, her neredeyseler saklandıkları yerlerden çıkabilirler:). İşim bittikten sonra aramadığım kadar fazlasını buluyorum etrafta:)) 
 
 
 
 
 
Bu tayt o kadar rahat ki, şimdi bunların biraz daha kalın dokumada olanları da var..
 
Tunik Detayları...
 
 
   Deri detay tam değil yarım yani yalnızca ön kısımda görünecek şekilde süs amaçlı ve uçları yuvarlatılmış olarak dikildi, o nedenle çok fazla sert durmadı her ne kadar görüntü de sert gibi dursa da esasen son derece yumuşak boyun kısmında deri olduğunu hissetmiyorsunuz bile...
 
 
 
    Güneşli bir havada kendi üzerimde çekmeden önce yakın görüntüsünü almıştım,  iyi ki almışım.  Kendim çekim yaptığım sırada hayli karanlık bir hava vardı. 
 
 
 
 
 
    Hafif yarasa kollu yapmak istediğimi belirtmiştim daha önce, öyle oldu. Alt kısmın çan gibi  durmaması için hafif daralttım. Gerçek tasarımla renk farkı var gibi görünse de tasarlarken bilerek, modelin daha anlaşılır görünmesi açısından açık bir lacivert kullanmıştım. Pliyi ifade edebilmek ve trikonun dokusunu yansıtabilmek adına.. Hava kapalı olduğu için net görülmese de esasen lacivert renk, güneşli günlerde üstte çektiğim kadar açık bir renge sahip.
 
 
 

 
Sevgiler, herkese ...